Aşırı soğuk olacak diye gözüm korkarak geldiğim ülkede Türkiye'deki zorlu kış şartlarını takip eder oldum. Türkiye'den ayrılmadan önce çok soğuktu, burası nasıl derseniz genelde -6 ile -12 derece arasında gidip geliyor, aşırı soğuk değil. Kar desen hiç yok hatta bugün çok güneşliydi. Evin içinden bakınca bahar gibi ama burnunu dışarı çıkarınca azıcık üşüten cinsten... Buradaki havanın Ankara'dan tek farkı, çoğunlukla rüzgarlı olması, bu sebepten hissedilen soğuk daha keskin oluyor. Güneşli olması ise güzel bir avantaj, zaten ağaçlarda kıyamam tek yaprak bile kalmamış. O görkemli akçaağaçlar sopa gibi kalmışlar. Prova, konser rutinim yok şu sıra, izin almam beni biraz boşluğa düşürmüş olsa da günümün keyfini çıkarmaya bakıyorum. Şu battaniye bir bitsin, aklımda olup da denemek istediğim bütün fikirleri sıraya koyacağım inşallah. Battaniye demişken, yarısı bitti. Bugün 100. parçayı da birleştirdim. Tam gaz devam, çok emek verdiğimden mi yoksa karşımda canlı canlı 200 günümü görmemden mi bilmem ama baktıkça daha da bir kıymetleniyor gözümde.. Evladiyelik oldu mu dersiniz ? Evin çok yakınında, içinde hayran olduğum tüm dergileri bulabildiğim çok güzel butik bir yüncü var. Yazın keşfetmiştim ve bir örgü kulübü olduğunu biliyordum. Gelir gelmez gitmeyi de kafama koymuştum zaten. Hala devam edip etmediğini öğrendikten sonra cuma akşamı taktım battaniyemi koluma gittim yeni insanlar tanımaya.. İyi ki de gitmişim. Elinde örgüsü olan güzel güzel sohbet eden 12 tatlı insan. Daha yeni taşınmışken, insan içine karışmak iyi geldi, hem daha iyi ingilizce pratik yapabileceğim bir yer olabilir mi ? Bu arada iyi örgücüler, battaniyeyi de sevdiler. En çok renklerini beğendiler, bakınca mutlu eden bir yanı varmış, sevindim. Benim Aysel Gürel battaniyem onların deyimi ile HAPPY BLANKET olarak kayıtlara geçti. En yakın zamanda buradaki müzisyenlerle de tanışmanın yollarını aramalıyım, umarım çok zorlanmam ve karşıma iyi insanlar çıkar diye diliyorum. Şimdilik benden bu kadar. Sevgiyle kalın....